Tiner Üretim Otomasyonu (TÜO)
Boya ve Kimya sektöründeki üretim tesisi için hazırlamış olduğumuz Tiner Üretim Otomasyonu(TÜO) çalışma sistemi şu şekildedir.

Normal şartlar altında tiner üretimi, 5-6 kimyasal sıvının belirli oran ve şartlarda karıştırılmasıyla yapılır. Bu işlem için gerekli olan kimyasalların miktarı boru hattından geçerken debimetrelerle ölçülür.

Debimetrelerin çalışma prensibi, kanatlı disklerin akışkanın dinamiğiyle dönmesi ve her turda geçen miktarın bilinmesi esasıyla olmaktadır.

Akışkanların özgül ağırlığı burada çok önemlidir. Çünkü çevre şartlarına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Aynı hacimsel miktar, farklı ağırlık miktarı göstermeye sebep olmaktadır.

Normal Şartlar Altında Ağırlık formülü : Hacim x Özgül Ağırlık şeklindedir.

Toluen, Aseton gibi tinerin bileşeni solventler için ağırlık formülünü işlettiğiniz de sonuç, ortam şartlarına göre farklılık göstermektedir.

Kış aylarında, Toluen’nin özgül ağırlığı 0,865 gr/cm3 iken, yaz aylarında veya solventin saflığına bağlı olarak bu rakam 850 ile 865 gr/cm3 arasında değişebilmektedir.

Tiner üretiminde bu soruna üretilebilecek en akılcı çözüm LoadCell(Ağırlık Hücreleri) ile ağırlık ölçüm yöntemiydi.

Projeye 15 Ton kapasiteli, üzerinde karıştırıcı motoru olan üretim kazanını yerden yükselterek, ayaklarının altına 2 Adet yalancı, 2 Adet çalışan Ağırlık Hücresi monte eder başladık.

Eski usul tiner üretimin de, üstün de debimetre bulunan boru hatlarının yanında bir üretim elemanı durur, üretim mühendisi tarafından hesaplanmış, istene ağırlığa karşılık gelecek m3 karşılığı debi miktarı operatöre bildirilirdi. Operatör, küresel vanaları açıp-kapayarak istenen solventlerin kazana alınmasını sağlardı. Olası yanlışlık ve hataların sorumluluğu kişilerde olup, el ile kontrol sırasında oluşabilecek debi miktarı hatalarından dolayı tekrarlanabilir üretim şansı son derece azalırdı.
Çalışan Yük Hücreleri (1) Çalışan Yük Hücreleri (2) Yalancı (Destek) Hücresi
Resimleri Daha Detaylı Görmek İçin, Lütfen Tıklayın...

Ayrıca, yeni projenin hayata geçmesiyle birlikte, üretim platformunda kimsenin dolaşmasına gerek kalmadan, kumanda odasından tek kişiyle üretim yapılabiliyor hale gelinmiş oluyor.

Tabii ki, işin içine otomasyon girince, bilgisayar ve/veya kontrol merkezinden gelen komutlara uyan vanalar kullanmamız gerekiyordu. Bu iş için uygun olan, basınç altında çalışabilecek, hava ile tahrik olan küresel vanalardı. Teknik literatür de kullanılan adıyla Pnömatik Aktüatörlü Küresel Vanaları seçtik.

Aktuator Baglantilari (1) Aktuator Baglantilari (2) Aktuator Baglantilari (3) Aktuator Baglantilari (4)
Resimleri Daha Detaylı Görmek İçin, Lütfen Tıklayın...

Bizim için Aktüatörlü Küresel Vanaların seçiminde en önemli detaylardan biri de, açık kapalı konumu bildiren anahtar kutusunun(switch box) olma mecburiyetiydi. Çünkü elektronik olarak, bilgisayardan açma sinyali gönderilen vananın, nihai olarak açılıp, açılmadığını kontrol etmemiz gerekiyordu. Bu bilgi kullanarak, panelin önüne dizdiğimiz kırmızı ve yeşil renkli ledleri yakacaktık. Bu ledler aynı zamanda operatörü yönlendirmesi adına da önemli bir bileşendi.
Switch Bağlatı Kutuları İndikatör ve Led Panel
Resimleri Daha Detaylı Görmek İçin, Lütfen Tıklayın...
Bu projenin başlangıcı, fabrikanın şantiye dönemine geldiği için, sorunsuzca borulamayı yapan arkadaşlarla, Aktüatörlü Küresel Vanaların montajını yaptık. Tüm sızdırmazlık testlerini ve açma – kapama testlerini gerçekleştirdik.

İş artık, yazılım ve elektronik kontrol bölümüne kalmıştı. Endüstriyel PC. olarak gidip, yeni bir cihaz almak, projeyi yaptığımız fabrikada pek mümkün değildi. Eskiden severek kullanılan ancak artık pek işe yaramayan Pentium III - Compaq notebook ile bu işi bitirmem gerektiği müjdesi(!) verildi.

Notebook tam istediğim gibiydi aslında, 1 Seri, 1 Paralel portu vardı. Onboard ağ bağlantı adaptörüyle, biraz yavaş ama sorunsuz çalışan bir makineydi. Bu uygulamamız 1,5 sene çalıştıktan sonra, tesis yangın geçirdiği için, aynı düzeneği 2. el bir ana kart ve işlemci bileşenleriyle resimlerde görünen yeni panoyu hayata geçirdik.
İş tabii ki sadece PC.yi toplamak yada kurmakla bitmiyordu. Bu aktüatörleri kontrol edecek, tahrik bobinlerini enerjileyecek bir kontrol kartına ihtiyacımız vardı. 24 Adet röleyi aynı anda kontrol etmek, tek bir paralel port ile artık çok kolaydı.

İşin devamında, ağırlık bilgisi ve bu bilginin de PC ortamında geliştireceğimiz yazılımda kullanmamız gerekecekti. Bu bilgiyi de, bize ESIT firmasının, panel tipi PWI indikatörü sağlayacaktı. Yeri gelmişken ESIT – İzmir şube çalışanlarına, Tayyar Bey ve Taner kardeşimin destek ve ilgilerine çok teşekkür ederim.
Röle Kartları PWI Panel İndikatör
Resimleri Daha Detaylı Görmek İçin, Lütfen Tıklayın...
Artık yazılımı konuşmanın zamanı gelmişti. Yazılımı geliştirmek için Visual Basic 6.0 kullandım. Bu yazılım dilini daha evvelinde farklı projelerde kullandığım için çok rahattım. Aynı zamanda elimde yararlanabileceğim, kendi geliştirdiğim kaynak kodlarım mevcuttu.

Yazılımı yorumlarken önemli birkaç konu vardı.
1.- Ağırlık bilgisinin okunması.
2.- Paralel porttan röle kontrolü.
3.- Sistemin Sql sunucuya bağlanması.
4.- Anlık Üretim Kayıtlarının kaydedilmesi.

1.- Ağırlık bilgisi yukarıda da bahsettiğim gibi, ESİT Firmasının, PWI indikatöründen seri bir bilgi olarak devamlı geliyordu. Visual Basic 6.0 ile COM portun kullanımı son derece kolaylaşmıştı. Bu bilgiyi ekrana alıp kullanmak ve bir değişken olarak sürekli kullanmamız son derece kolay olmuştu.

2.- Paralel Porttan röle kontrolü de, eskisi kadar sorun olmuyordu artık. Gerçek zamanlı olarak 24 Adete kadar röleyi istediğim gibi açıp, kapatabiliyordum. PIC ile yapılamayacak, nerdeyse hiçbir şey kalmamıştı.

Tiner Uretim Uygulama Ekranı Resimleri Daha Detaylı Görmek İçin, Lütfen Tıklayın...

3.- Solvent miktarlarını kullanıcının yazmasını sağlarsak, yanlış solvent ve/veya miktarı üretime almasını sağlamış olabilecektik. Bu durum çok istenmiyordu. Bu konuya çözüm tabii ki operatörün solvent miktarı girmesini engellemekten geçiyordu. Yine kendi yazmış olduğumuz üretim programından bu bilgileri alıp gelecektik. Üretim programını da kendim yazdığım için, database yapısını ezbere biliyordum. Doğal olarak hangi tablodan, hangi bilgiyi almak gerektiği konusunda hiç sorun yaşamamıştık.

Tabii ki bu gelişmeler olurken, kendisini rahmet ve şükranla andığım Bülent Beyin (Bülent ORÇUNUS’un) olaya artı yönde bir müdahalesi oldu. Olası istenmeyen bir durumda, acil durum veya solvent hattındaki bir sorun, çevrede oluşan istem dışı bir olaydan dolayı ACİL STOP’a basıldığında, tüm sistemin elektriğini kesip, ortamın terk edilmesi durumunda, hangi solventin kazana ne miktar ile alındığının bilinmesi gerekiyordu. Çözüm olarak şöyle bir yöntem geliştirdim.

4.- Her 5 saniyede bir prosesin bilgilerini MS Access-MDB dosyasına yazarak çözmüştüm. İstenilmesi halinde, geri proses yaratılarak, kalınan noktadan devam edilebiliyordu.

Bu projenin ilk yapımı ve çalışır hale gelmesi 2005 yılının Ekim ayıydı. İşletmenin 2007 yılında geçirdiği yangından sonra, tekrar aynı uygulama gerçekleştirildi.

Bu projenin planlanması ve uygulanması için tarafıma sonsuz destek veren, Mart 2007 yılında kaybettiğimiz Bülent ORÇUNUS’u şükranla anıyorum.

Mevcut sistem halen çalışır durumda olup, detaylar ve diğer sorularınız için benimle irtibata geçebilirsiniz. [email protected]

Hikmet SOYDAM